Bakan Tekin, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli İzleme-Değerlendirme Ve Mesleki Gelişim Çalıştayı’nı Ziyaret Etti

Programları kapsamında İstanbul’da bulunan Bakan Tekin, Türkiye Yüzyılı Maarif Modelinin saha uygulamalarına yönelik olarak gerçekleştirilen çalıştayı ziyaret etti.

Bakırköy Anadolu İmam Hatip Lisesinde düzenlenen çalıştayda katılımcılarla sohbet eden Bakan Tekin, “Ben bir selam vermek için buradayım. Bir de teşekkür edeceğim. Emekleriniz, katkılarınız, fedakârlıklarınız için hepinize teşekkür ediyorum.” dedi.

Yaklaşık iki yıldır Millî Eğitim Bakanlığında bir felsefe inşa etme sürecinde olduklarını söyleyen Bakan Tekin, “Gerçekten eğitim öğretimle ilgili sistemimizi, müfredatımızı hem analitik düşünebilen, analiz yapabilen hem çağın gerektirdiği yetkinliklerle ve donanımlarla mücehhez olan hem de bütün bunları yaparken ait olduğu medeniyet değerlerini, toplumun referanslarını asla ihmal etmeyen Hazreti Mevlâna’nın pergel metaforundaki gibi sabitesi bu topraklar, bu coğrafya olan, bu toplum olan bir kuşak yetiştirmeye çaba sarf ediyoruz. İçerikle ilgili, esasla ilgili olanlar da bunlar. İnşa etmeye çalıştığımız felsefenin ikinci parametresi ise usulle ilgili. Biz modern kamu yönetimini çok daha önce temel referanslarıyla ortaya koymuş bir medeniyetin temsilcisiyiz. Yaptığımız her işi, muhatap olduğumuz hizmeti kendilerine sunmaya çalıştığımız toplumun farklı kesimleriyle istişare ederek onların görüşlerini alarak iş yapmaya çaba sarf ediyoruz.” İfadelerini kullandı.

Proje okul uygulamasının da bu kapsamda mevzuat dışı yeni uygulamaları hayata geçirmek üzere ortaya çıktığını anlatan Bakan Tekin, “2014 yılındaki yasal düzenlemede yaptığımız proje okul mantığı buydu aslında. Bizim bugün yaklaşık 70 bin okulumuz ve 1 milyon 200 bine yakın öğretmenimiz var ve mevcut durum 2014’teki duruma kadar şöyle idi: Hepinizin ne yapacağını biz merkezden biliriz. Sizin ilave kendi farkınızı ortaya koyacak bir şeyleri yapmanıza gerek yok. Biz zaten size ne yapacağınızı emrediyoruz. Şimdi bu mantık yanlış. Biz dedik ki öğretmenlerimiz, okul müdürlerimiz ve müdür yardımcılarımız çalıştıkları okullarda bir fark oluşturmaya çalışırlarsa, biz farklı bir şeyi hayata geçirmek istiyoruz ama gerek mevzuat gerek teknik donanım gerekse de insan kaynağı açısından sorun yaşıyoruz diyen bir okul müdürümüz, bir öğretmenimiz varsa bunu projelendirsin biz de o projeyi destekleyelim ve o okulu proje okulu yapalım. Bu aslında biraz önce ifade etmeye çalıştığım yani inşa etmeye çalıştığımız felsefenin usulle ilgili hususlarından biriydi.”

Öğretmenler Odası Buluşmaları uygulaması başlattıklarını hatırlatan Bakan Tekin, Bakanlıkça hayata geçirirken uygulamaların burada yapılan istişareler sonucunda ortaya çıktığını belirterek herkesin vereceği katkıları önemsediğini söyledi.

Yapılan hiçbir uygulamanın değiştirilemez şeyler olmadığını vurgulayan Bakan Tekin, şu ifadeleri kullandı: Bunlar ihtiyaç duyduğumuzda hatalar varsa, yanlışlar varsa veyahut yeni gelişmeler olursa bu sürekli güncellenmeli. Öğretim programlarımız da bu şekilde. Bakın çok basit teknolojik gelişmeleri bir tarafa, coğrafya dersinde şu an etrafımıza coğrafi olarak yaşanan şeylerden bahsetmezsek veyahut tarih dersinde etrafımızda yürüyen savaşlardan bahsetmezsek veyahut işte elektronik ya da teknik anlamda yapılan değişiklikleri programımıza yerleştirmezsek bizim programlarımız demode hale gelir. Demode hâle geldikçe de çocuklarımız bizimle dalga geçerler. Biz diyoruz ki bunu da geliştirelim ve her yıl geliştirelim. Bugün burada sizi yormamıza sebep olan konu da bu aslında. Canlı dinamik bir öğretim programı olsun istiyoruz. Yeni gelişmeler programımıza işlememiz gereken husustan hepsi anında programlarımıza girsin ki biz çağı ıskalamayalım. Gündemi, günceli yenilikleri ıskalamadan hayata devam edelim istiyoruz.”