Reklam Alanı - 1

Okula Başlama Rehberi

Başlatan habibocak, 24 Haziran 2019, 11:51:41

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Admin

Bu yıl ilk kez okula başlayacak yaklaşık 1.4 milyon öğrenci dahil 18 milyon öğrenci ile öğretmenler için 2016-2017 eğitim-öğretim yılı, 19 Eylül Pazartesi günü başlıyor. Bu yıl birçok değişiklik var.

1-

Kapatılan okullar, açığa alınan ve atılan öğretmenler, yeni ders programı gibi birçok değişiklik yaşanacak. Örneğin atılan ya da açığa alınan 50 bin öğretmenin bu öğretim yılını nasıl etkileyeceği önümüzdeki günlerde ortaya çıkacak. Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz açığa alınan ve işten atılan öğretmenlerin eğitim sistemine etkilerinin olmayacağını söylüyor olsa da eğitimcilere göre 66 binler civarındaki öğretmen açığı çoktan 100 binleri aşmış durumda. Dizi yazımızda eğitimde yaşanan ve yaşanacak tüm bu konulara da değineceğimiz gibi okula başlayan öğrencilerin okul fobisini nasıl yenebileceklerini, uyum sorununu nasıl çözebileceklerini, kaç aylıkların zorunlu 1'inci sınıfa başlayacağını anlatacağız. Yine ailelerin en sık merak ettiği "okul olgunluğu"nun ne olduğunu, beslenmenin önemini ve hangi sağlık kontrollerinin yapılması gerektiğini dile getireceğiz...

GEÇTİĞİMİZ temmuz ayında okulların açıldığı 30 Eylül 2016'da, 66 ayını dolduracak tüm çocukların 1'inci sınıflara kayıtları ikametgâh bilgilerine göre evlerine en yakın okullara yapıldı. Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), bu kapsamda mecburi ilköğretim çağına giren toplam 1 milyon 402 bin 782 çocuğun kaydını 1'inci sınıfa yaptı. Aynı şekilde 1 milyon 697 bin 908 öğrencinin de 5'inci sınıflara kaydı gerçekleştirildi.

Bu yıl, 19 Eylül'de ilk kez 1.4 milyon çocuk 1'inci sınıfa başlayacak. Ancak birçok ailenin aklında hâlâ aynı soru var: "Çocuğum okula başlamaya hazır mı?" Bu soruyu uzmanlar, "Çocuk okul olgunluğuna erişti mi?" diye soruyor. Çünkü 66 aylık olsa da bir çocuğun okula başlayabilmesi için okul olgunluğuna erişmesi gerek. Aksi halde çocuklar hem başarısız oluyor hem de okulu sevmiyor.

NEDİR BU OKUL OLGUNLUĞU?

Peki bir çocuğun okul olgunluğuna eriştiğini nasıl anlarsanız? Maltepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayla Oktay, ilk olarak çocukların kendi başına 20 dakika bir etkinlikle uğraşabilmesi ve başladığı işi bitirebilmesi gerektiğine dikkat çekiyor. Kendini ifade edebilme, renk, sayı, seslerle ilgili sorulara yanıt verebilme, diğer çocuklarla paylaşma gibi gelişimsel özellikler de okul olgunluğunun göstergelerinden birkaçı. En önemli göstergelerden biri de çocukların özbakım becerilerine sahip olmaları. Yani kendi kendine giyinebilmek, tuvalete gitmek, el yıkamak, ayakkabılarını giymek gibi işleri tek başına yapabilmek.

KALEM TUTMA BECERİSİ VE SÖZCÜKLERİ ANLAMA

Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesi, Okulöncesi Eğitimi Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Günseli Girgin, "okul olgunluğu" nu şöyle tanımlıyor: "Genel olarak çocuğun bedensel, bilişsel, duygusal ve sosyal anlamda ilköğretimin gerekliliklerini karşılamaya hazır olmasıdır. Örneğin kalem tutma becerisi, dinlediğini ve gördüğünü anlatma becerisi, dilbilgisi kurallarına uygun konuşma becerisi, kendi başına giyinme, soyunma, yeme, temizlik gibi, özbakım becerilerinin gelişimi, yaşıtlarıyla olumlu ilişkiler kurma, kurallara uyma, dikey yatay çizgiler çizme, basit geometrik şekilleri çizme, 1'den 10'a kadar rakamları kopya edebilme, zıt anlamlı sözcükleri anlayabilme gibi beceriler. Bunlar aileler için kabaca fikir verebilecek başlıklardır ama asla kesin karar için gelişim alanlarının tümü değerlendirilmeli."

EBEVEYNLERİN EN SIK YAPTIĞI HATA

İstanbul Kültür Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Şebnem Türktan, okula başlama konusunda ebeveynlerin en sık yanılgısının çocukları zekâlarıyla değerlendirmek olduğunu söyleyerek şöyle konuşuyor: "Henüz 4 yaşındaki çocuklarının temel aritmetiği kavradığını veya okuma yazmaya çok hevesli olduğunu gören ebeveynler mümkün olan en erken yaşta çocuklarını okula başlatır. Oysa araştırmalar gelişimde olgunlaşmanın önemini gösteriyor. 'Anaokullarında sıkılmasın, hep aynı etkinlikleri yapmasın' gerekçesiyle çocukların okula başlatılması daha ilk basamakta tökezlemelerine neden olabilir. Çocuk 2'nci sınıf seviyesinde aritmetik biliyordur ama ayrılık kaygısını aşmakta zorluk yaşıyor olabilir, bir çocuk 5 yaşında okumayı sökmüştür ancak sınıf arkadaşı ona hoşuna gitmeyen bir şey söylediğinde tüm ders saati boyunca sakinleşemeyebilir. Bunun ötesinde çocuğun 66 aylıkken yaşıtlarının ilerisinde bir olgunluk göstermesi ileriki yıllarda da böyle devam edeceği anlamına gelmez. Bazı 'büyümüş de küçülmüş çok akıllı çocuk'ların 10'lu yaşlarda veya ileri ergenlikte çeşitli sorunlar ve güçlükler yaşama riski göz önünde bulundurulmalı. Okula başlama kararı verilirken liseye geçiş ve üniversiteye giriş gibi sınavlardaki rekabet gerçeğiyle birlikte gelişimin bir ömür sürdüğü hatırda tutulmalı, özellikle duygusal ve sosyal gelişimine destek olacak deneyim ve öğrenmeler için gerekli olan oyun zamanı çocuklara tanınmalı."

GERİ ZIPLAR, TEK ELLE TOP FIRLATIR

ANNE Çocuk Eğitim Vakfı (AÇEV) uzmanlarına göre, 60-72 aylık çocukların gelişimsel özellikleri şöyle:

FİZİKSEL ÖZELLİKLERİ: Yardımla banyo yapabilir. Saçını tarar, dişlerini fırçalar, elini yüzünü yıkar, burnunu siler. Ayakkabılarını doğru giyebilir ve bağcıklarını bağlar. Yemeğini yerken çatal bıçak kullanabilir. Eli göğsünde tek ayak üzerinde durabilir. Geri zıplayabilir. Tek elle topu fırlatabilir, iki eliyle yakalayabilir. İki eliyle topuklarına dokunabilir. Bazı baş harfleri taklit ederek yazabilir. Basit bir ev resmi çizebilir. 6-7 kısımdan oluşan çöp insan resmi çizebilir.

DİL GELİŞİMİ: Kelimelerin anlamlarını sorar. Doğum gününü, telefon numarasını, anne-babasının adını söyleyebilir. "Ve, fakat, çünkü" gibi kelimeleri kullanmaya başlar. Üç eylemden oluşan komutları takip edebilir. Hikâyelerin başı, sonu ve ortası olduğunu anlar. Kitapların soldan sağa, yukarıdan aşağı okunduğunu anlar. Hikâyeleri tekrar anlatabilir. Aynı sesli ve sessiz harfle başlayan ve biten kelimeleri bulabilir.

SOSYO-DUYGUSAL GELİŞİMİ: Arkadaşlarını kendisi seçer, işbirliği yapar, yardım ister ve morali bozuk olan arkadaşlarını rahatlatır, bazen onlarla tartışır. Cinsel kimliğinin değişmeyeceğini bilir. Empati duygusu oluşur. Duygularını ifade eder. Sosyal olarak doğru ve doğru olmayan davranışlar arasındaki farkı anlar ve grup kurallarına uyar. Bu dönemde çok sevdiği arkadaşları vardır. Küçük çocukları ve hayvanları korur. Yetişkinlerle paylaşmadığı sırlarını arkadaşlarıyla paylaşır.

ZİHİNSEL GELİŞİMİ: Saat ve zaman kavramlarını anlamaya başlar. Öğretilirse büyük ve küçük harfleri gösterebilir. 20'ye kadar sıralı sayabilir. Daha iyi konsantre olur. Nesneleri büyüklüklerine, uzunluklarına, renklerine göre ayırabilir. Nesneleri farklı şekillerde sıralayabilir. 4 rengin dışındaki turuncu, gri gibi belirli renkleri bilir. "Aynı", "daha fazla", "daha az", "içinde-dışında", "altında- üstünde", " önünde-arkasında" kavramlarını anlar. Neden-sonuç ilişkisi kurar.

KİM DİLEKÇE VERECEK, KİM RAPOR ALACAK, KİM ZORUNLU BAŞLAYACAK?

Eğer okulların açıldığı eylül sonu itibarıyla çocuğunuz 66, 67 ya da 68 aylık olacaksa ve okul olgunluğuna eriştiğini düşünmüyorsanız okul yönetimine dilekçe vererek 1 yıl okula başlamasını erteleyebilir, okul öncesi eğitime gönderebilirsiniz. Eylül ayı sonunda 69, 70 ve 71 aylık olacaksa çocuğunuzun okula başlamaya hazır olmadığına ilişkin rapor alıp okul yönetimine verebilir ve 1 yıl erteleme yapabilirsiniz. Ancak eylül ayı sonunda çocuğunuz 72 aylık ve daha üzerinde olacaksa zorunlu okula gidecek. Gelişim yönünden ilkokula hazır 60-66 aylık çocukların da 1'inci sınıfa başlaması velisinin yazılı izniyle mümkün.

2-

Okul fobisi özellikle çocuğu ilk kez okula başlayacak ailelerin en büyük kâbuslarından birisini oluşturuyor. Çocuklarda ağlama, bağırma, öfke nöbetlerinin yanı sıra mide ağrısı, kusma, ateşlenme gibi fiziksel rahatsızlıklar da ortaya çıkıyor. Tüm bunlara ise "Okula gitmeme isteği" olarak da nitelendirilen okul fobisi yol açıyor.

Bu fobinin atlatılmasında öğretmenlerin yanı sıra ailelere de büyük görev düşüyor. Bir yandan çocuklarının okula alışma sürecinde sabırlı olmaları, bir yandan kendi korkularını çocuklarına yansıtmamaları gerekiyor. Çünkü okul fobisi yalnızca çocuklarda yaşanmıyor aynı şekilde özellikle çocukları ilk kez okula başlayacak ve yanlarından ayrılacak ailelerde korku ve endişe görülüyor. Bu durumda da ailenin çocuğuna kendi korku ve endişelerini yansıtmaması gerekiyor, aksi halde çocuğun fobisi daha da artıyor.

MEF Okulları Bahçeşehir Kampusu İlkokul Psikolojik Danışmanı Nesrin Taşdemir Yılmaz okul korkusunun en yoğun 5-8 ve 11-14 yaşları arasında görüldüğüne dikkat çekiyor. Özellikle ailelerin endişelerini hisseden çocuklarda okul fobisinin daha da yükseldiğini söyleyen Yılmaz, "Korkularınızı çocuğunuza yansıtmayın" diyor. Yaşar Üniversitesi Psikoloji bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Ilgın Başaran, "Anne ve babalar çocuklarınızın bu süreci atlatmasında en büyük destek sizden gelmeli" diyerek, alışma sürecinin her çocuk için farklı olabileceğini belirtiyor.

BİRKAÇ HAFTA DA SÜREBİLİR

Eğitimcilerin de vurguladığı gibi her çocuğun okula alışma süreci birbirinden farklı oluyor. Kimi çocuk okula başlama ile ilgili hiçbir sorun yaşamazken, kimi çocuklarda okula ve aileden ayrı kalmaya alışma birkaç hafta sürebiliyor. Ancak bu süre uzadığında önerileri ise ya okul rehberlik servisinden ya da bir psikologdan yardım almak.

HANGİ ÇOÇUKLAR ZORLANIYOR?

Nesibe Aydın İlkokulu Rehberlik Birimi'nden Psikolog Mine Gençer okula ilk kez başlayacakların yanı sıra daha önce başlamış öğrencilerde de ilk hafta endişe yaşanabileceğine dikkat çekiyor. Gençer okula uyumda en çok zorlanan çocuklarla ilgili şu bilgileri veriyor: Ebeveynleri ile bağımlı bir ilişki geliştirmiş, koruyucu bir aile yapısına sahip çocukların da okulda uyum süreçleri zor olmakta veya bu süre uzayabilmektedir. Bu tarz bir yaklaşıma sahip olan anne-babalar çocukların bireyselleşmelerine engel olarak, çocukları adına birçok sorumluluğu üstlenip onların belli yaşantıları deneyimlemelerine olanak sağlayamazlar. Bu tutumlar çocukların yeni ve farklı durumlara alışmalarını güçleştirmektedir."

AİLE VE OKUL ÇATIŞIYORSA

Ailenin eğitime ve kurallara bakış açısının okul yapısı ile uyuşmamasının da çocuğun okula uyumunu güçleştirdiğine değinen Gençer, "Ailedeki huzursuz ortam, boşanma, yeni bir kardeş gelmesi, ebeveyn kaybı gibi durumlarda veya arkadaşları ve öğretmeni ile sağlıklı sosyal ilişkiler kuramamış, tatil döneminde okula ait ödevler gibi sorumluluklarını yerine getirmemiş çocuklar için de bu süreç sancılı geçebilmektedir. Tüm çocukların bu süreçte istediği tek şey okulda kendilerini güvende hissetmektir. Çocuk güven duygusunu hissettiği an, okula keyifle gidip gelmeye başlayacaktır" diyor.

OKULDA İLK GÜN ÇOK ÖNEMLİ

Okuldaki ilk günün uyum sorunlarının atlatılmasında çok önemli olduğuna dikkat çeken Doğa Okulları Ortaokul Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölüm Başkanı Merve Kuruhasanoğlu, "Bu günü okulda geçirmelerini sağlamak gerekiyor. Ancak çocuklarla hiçbir zaman okula gitme konusunda pazarlık yapmayın. Çocukların endişelerinin normal olduğunu kabul edin. Okul kurallarına uyum konusunda sabırlı olun" diyor.

GÖZ KONTROLÜNÜ YAPTIRIN

Gözleri bozuk olan ve bunun farkında olmayan çocukların okul başarısı olumsuz etkileniyor. Emsey Hospital'dan Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Ayşe Dolar Bilge erken yaşta belirlenecek göz bozukluklarının daha kolay tedavi edilebileceğine dikkat çekiyor.

OKUL FOBİSİNİN BELİRTİLERİ NEDİR?

* Ağlama, bağırma, şiddet gösterme.

* Mide ağrısı, baş ağrısı, baş dönmeleri, kusma, avuç içi terlemeleri, kasılmalar, hastalanma vb.

* Annenin sürekli yanında olmasını isteme.

* Aşırı endişelenme, olumsuz düşünceler, okulla veya durumla ilgili önyargılar.

* Kendinden istenilenleri yapamayacak kadar özgüveninin zedelenmesi.

* Çocuk okula gönderilmediğinde birçok belirti ortadan kalkabilir.

OKUL FOBİSİ NEDEN KAYNAKLANIR? 

* Okul değiştirmek, ev taşımak, anne- baba ayrılığı gibi hayatındaki değişimler.

* Uzun bir hastalık süreci yaşaması.

* Başarısızlık korkusu. n Alay edilme gibi okulda yaşayacağı baskıların hayali.

* Öğretmenden korkması. n Aileden ayrılma kaygısı.

*Ailenin aşırı koruyucu bir tutumla çocuklarını yetiştirmesi

AİLELER NASIL DAVRANMALI? 

* Çocuğunuzu korkularını dile getirmesi için destekleyin ama zorla konuşturmaya çalışmak doğru değil.

* Resim yaptırma, yarım kalmış hikâye tamamlama çalışmaları yaptırarak iç dünyasını paylaşmasına yardımcı olun.

* Çözümün yarısı çocuğun okula götürülmesi ile başlar. Zorlamamak için evde bıraktığınız takdirde problem artar.

* Okula bırakma sürenizin kısa olmasına özen gösterin, çocukla uzun süren vedalar riskli.

* Sizi çok özlüyorsa yanına bir aile resminizi verin.

* Sevdiği bir oyuncağını yanına verin ama öğretmenini ve okul psikolojik danışmanını haberdar edin.

* Duygusal tepkilerinizde sakin ve kontrollü olun.

* İlk başlangıçta tam gün gitmesi için zorlamayın. Okulda kalış süresini gittikçe artırın.

* Gerekirse çocuğunuza okulun yeniden tanıtılıp gezdirilmesi için okuldan destek isteyin.

* Kendini güvende hissedene kadar ve süreyi gittikçe azaltacağınız tarzda okulda bekleyin.

* Çocuğa haber vermeden gizlice okuldan ayrılmayın.

* Evi değil, okulu cazip hale getirin.

* Okulun psikolojik danışmanıyla mutlaka iletişime geçerek birlikte bir planlama yapın, verilen önerileri uygulayın.

* Gerekirse okul dışından da bir uzman desteği alın.

PAMUK DOĞAL KUMAŞLI

İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) Moda ve Tekstil Tasarımı bölümü öğretim görevlisi Özge Dikkaya Göknur, öğrenci kıyafetleri için şu uyarılarda bulunuyor: Sağlık açısından mutlaka pamuklu, doğal kumaşlar seçilmeli, hava geçiren özelliğe sahip olmalı. Kıyafetler üst üste giyilebilen ayrı parçalardan seçilmeli.

PERVİN KAPLAN

 

HABERTÜRK



Benzer Başlıklar (5)

0 Yanıtlar
1117 Gösterim

0 Yanıtlar
1238 Gösterim

0 Yanıtlar
1066 Gösterim

0 Yanıtlar
1094 Gösterim

YASAL UYARI

Sitemizde yayınlanan içeriklerin büyük bir kısmı sitemize ait yada içerik sahiplerinin izinleri alınmış veya kaynak gösterilerek yayınlan içeriklerdir. Telif Hakları Yasasına uymadığını düşündüğünüz içerikleri bildirmeniz halinde incelenip 7 gün içinde silinecektir. Sitemizin içeriklerinin de izinsiz veya kaynak gösterilmeden yayınlanması yasaktır.

2012 @ Tüm Hakları Saklıdır.